BuzzerBeater Forums

telefonu kapatan trojanempire, bugüne kadar hakkında fazla fikir sahibi olmadığı rakibinin ekonomik darboğazda olduğunu anlamıştır. yaptığı kısa bir araştırma sonucunda rakibinin başarı basamaklarını çok çabuk tırmandığını görür. ilk anda dizginleyemediği kibir duygusu yerini içten içe bir saygıya bırakır. ardından çoğu maç öncesi yaptığı gibi antrenman salonuna yönelir.

salona vardığında karşılaştığı tablo ise hiç hoşuna gitmemiştir. takımdaki veteran oyuncuların şut çalıştığı potanın hemen arkasında ümit can, lizandro ve barunoma üçlüsü laklak yapmaktadır. bireysel çalışma yapıyor olmaları gereken oyuncularının vurdumduymaz tavırlarına sinirlenen trojanempire, tbl'de ilk beş başlamak gibi ne kadar büyük bir şansa sahip olduklarının farkına varmaları için kiku ile aralarında geçen konuşmayı oyuncularına anlatmaya karar verir.

koçun anlattıklarından sonra üç oyuncu da gaza gelmiştir. geçen sezon pota altında rakipler tarafından darmadağın edildikten sonra en sonunda karşılarında dişlerine göre bir rakip bulma ihtimali bile onları heyecanlandırmaya yetmiştir. duyduklarından sonra heyecanını gizleyemeyen ümit can, "koç sen bize çöp diyip duruyorsun ama anlattığına göre kiku da çöpten oyuncu bakıyormuş" demiş bulunur. oyuncusunun verdiği cevaptan büyük hayal kırıklığı duyan trojanempire, açar ağzını yumar gözünü: "siz basketbola başladığınızda karşımızdaki takım henüz kurulmamıştı bile. rakibimiz bu arada tbl'ye kadar yükselmiş ama siz hâlâ ikinci lig seviyesinde takılıyorsunuz. bu sezon da takım savunmasını sabote etmeye devam ederseniz kendinizi kapının önünde bulursunuz!"

sandıkları kadar genç olmadıkları yüzlerine vurulan üç oyuncu koçun sözlerinden etkilenmiştir. bu sezonki beklentilerin de farkındadırlar bir yandan. yeni bir sezon başlamak üzeredir ve lig şampiyonluğuna giden yol onların performansından geçmektedir…

Yeni gelen özellikle neşeli arkadaşlara hoş geldiniz diyorum. Umarım özellikle kiku sayesinde bir hayli eğlenceli olacak buralar :)

Sezonu lider kapamıştık. İlk maçlar sonunda -averajla da olsa- lider açmayı başarıyoruz. Koltuk iyi geldi vermeye de pek niyetim yok söyleyim :D

Ne kadar üzülerekte olsa haftalık 210k maaş istediği için paragöz Ubul Jusztin'den kurtulmak zorunda kaldık ve yerini daha ekonomik ve daha da genç bir uzun olan Avila ile doldurduk. Umarım onda da bu sezon arzuladığımız gelişimi görürüz ve playoff'a kadar hazır hale getirebiliriz.

Merhabalar! Yeniden TBL'de olmak güzel diyerek şaşırtayım. $adan caner hocanın bilmeden yazdığı çaylak lafını üzerime alsam olmazdı:)

Yaşlı oyuncuların yüksek fiyatlara gittiği mevcut düzende ekonomik olarak ayak uydurabilmek zor olacak (Draft olduğu zamanki gözbebeği Korkmaz Yigin'den küçük bir ekonomik darbeyle ayrıldık ama kadromda olduğu için mutluyum). Önemli olan eğlenmek elbette! Bir de asansör takım unvanı almamak:) (Ah bir de doğuya düşseydim, batı sezonlardır çok karışık!)

Herkesi hoş bulduk, keyifli bir sezon olsun!

Doğu'yu hafife alan arkadaşlara son şampiyonun Doğu'dan çıktığını hatırlatırım.

Doğu gariban ocağıdır,
Misafirperverdir Doğu,
Yiğidin harman olduğu yerdir
Doğu umut yurdudur,
Huzur veren sükunettir Doğu...

Amaaaa...
Sakın unutma gardaş
"sessiz atın çiftesi pek olur"

Yumuşak başlı isek, kim dedi uysal koyunuz?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunumuz!

İşte biz böyle bir Doğu'yuz !

:)

48. sezon, hepimize hayırlı ve eğlenceli bir sezon olsun. muhabbet güzel başlamış bu şekilde devam eder inşallah. yeni gelenlere de başarılar diliyorum.

kiku ve floydian maçı locadan yan yana izlemektedirler. görünüşe bakılırsa kiku ev sahibi olmasına rağmen cabernet sauvignon karşısında da rezil olmaktadır. devre arasında floydian kiku’dan izin ister.

floydian: bir su dökmenin vaktidir. bana beş dakika müsaade.
kiku: müsaade sizin buyrun efendim tuvalet koridorun solundaki üçüncü kapı.

kiku floydian’ın başka yere yöneldiğini görür, sesini çıkarmaz. biraz sonra floydian’ın dj kabininde olduğunu fark eder. telefonunu mu gösteriyor o? neyin peşinde bu adam? dj jakı gönülsüzce floydian’ın telefonuna takar. şarkı çalmaya başlar. ve kiku’nun kabusu olacak o nakarat gelmiştir:


we don't need no education.
we don't need no skill control.
no dark sarcasm in the training court..
coach! leave those kids alone!

all in all it's just another string in the net!
all in all you're just another string in the net!


https://www.youtube.com/watch?v=YR5ApYxkU-U

kiku sözleri duydukça çıldırmaktadır.

-ne demek “eğitime ihtiyacımız yok”
ne demek “yetenek kontrolüne ihtiyacımız yok”
ne demek “antrenman sahasında aşağılanmak yok”
ne demek “koç! rahat bırak çocukları!”

neymiş neymiş? “hepiniz ama hepiniz filedeki bir başka ipten ibaretsiniz” mi?
neymiş? “filedeki bir başka ipten başka bir şey değilsin sen” mi?

kiku: olamaz! kapatın şunu! derhal kapatın! manyak mı bu adam! bütün gençlerim isyan edecek.

dj kabinine koşturmaktadır. kiku’nun genç oyuncuları basketbol topunu kemirmeye başlamıştır bile. kiku dj kabinine gelir.

kiku: hocam siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz?

floydian: keh keh keh! o çaldığınız şarkılar canımı sıkmıştı biraz pink floyd çalsın istedim.

kiku: hey dj! kovuldun. tazminatını da ödemiyorum git kime şikayet edersen et istersen djler sendikasını kapıma getir. genç oyuncularıma dolayısıyla takımıma verdiğin zararı ne yapsan ödeyemezsin. artık pikaptaki bir başka plaktan ibaretsin! hey sen! evet sen! floydian! bu yaptığını asla unutmayacağım. intikamım acı olacak!

floydian: keh keh keh! unutulacak gibi mi sanki. bir sonraki şarkım pırlanta gibi gençlerine gelsin: shine on you crazy diamond! parıldasın senin şu çılgın elmas çocuklar. keh keh keh…

https://www.youtube.com/watch?v=8UXircX3VdM

Floydian, her gittiği deplasmanda çalan boş beleş şarkılardan muzdarip olmuştur. Bu durumdan yalnızca kendisi rahatsız değildir; oyuncuları da kendisine sürekli bu durumu şikayet etmektedir. Bir plan hazırlar ve ilk deplasmanda bu planı uygulamaya karar verir...

Aslında kafasında bunu çalmak vardır:

"Not now Kiku
We've got to get on with the basketball show
True victory waits at the end of the rainbow
Who cares what it's about
As long as the kids go?
Not now Kiku,
Got to get on with the show"

(https://www.youtube.com/watch?v=ajvk1CFIM1M)

Ancak son anda "we don't need no education"'ı çalmanın daha eğlenceli olacağını düşünür.

....

....

Floydian, maç sonunda kızgın bir ifadeyle "intikamım acı olacak" nidaları atan Kiku'ya karşı son derece soğukkanlı bir tavır takınır ve şu cevabı verir: "Düşmanlarından nefret etme. Bu, yargılarını etkiler... Sen iyi bir insansın Kiku, içindeki kini çok uzun süre tutabileceğini sanmıyorum. Ha bu arada Dj'in biraz sonra senin için son kez bir şarkı daha çalacak, eheheh"

Kiku, oldukça şaşkın ve bir o kadar da afallamış bir ifadeyle "Ne!" yanıtını verir ve tam o anda şu şarkı çalar:




(https://www.youtube.com/watch?v=qiaF4kuxJco)



And when you loose control, you'll reap the harvest you have sown
And as the fear grows, the bad blood slows and turns to stone
And it's too late to lose the weight you used to need to throw around
So have a good drown, as you go down, all alone
Dragged down by the stone.

Şarkının tam burasında Kiku ağır bir travma içerisine girer, kafasını öne eğip yavaş adımlarla ortalıktan kaybolur.

kin yok intikam planları yok hocam hikayenin gidişatı gereği büyük konuşmuş bizim kiku:)

bu sezon oyundan zevk alamayacağız ben de fırsat buldukça her hafta buraya 1-2 ufak öykü yazmaya karar verdim. trojan empire ve floydian hocalarıma teşekkür ederim devam ettirdikleri için. benim için yazması da devamı gelince okuması da keyifli oluyor.

another string in the net çalmasının sonucu olarak 19 yaşındaki fransız çocuk 19 dakikada 6 faul alarak eğitim sistemimize isyan eden ilk oyuncumuz oldu. soyunma odası kaynıyor. kimse antrenmanlara katılmak istemiyor. yeni gym yaptırıyoruz belki gönüllerini kazanırız gençlerin:)

Hahaha, ben de zaten domino etkisi yaratmayı planlıyordum.

Kin, intikam gibi kavramların sadece hikayenin bir parçası olduğunu biliyorum hocam. Kendi bakış açımdan hikayeyi sonlandırdım.

Foruma renk katmaya devam ettiğin için ayrıca teşekkür ederim. Okuması eğlenceli, katılım fazla olursa daha eğlenceli olur bence.