yağmurlu bir kış akşamı filan değildi. buğulu pencerelere ismimi yazamıyordum. dışardaki sokak lambasına bakınca ışığın altına düşen yağmur tanelerine saatlerce dalasım da gelmiyordu. açıkçası oyuna başladığımda sıradan bir yaz akşamıydı, 2010 hazirandı ve bu ne biçim oyundu. öss'ye bir hafta kala can sıkıntısından bulmuştum buzzerbeater'ı. küfrü bastım çünkü üyeliğimin ertesi gün onaylanacağı söyleniyordu. ama ertesi gün denen şey oluyordu, oldu.
12. sezon:
oyunda ilk günüm, fikstüre bakıyorum, kazanırsam playofftayım kaybedersem 5.yim. taktiklere göz attım. dedim beyler sabırlı olalım, acele yok. yenildim. küfrü bastım. sezon bitti. 3 hafta boşluk. dedim böyle oyun mu olur. o zamanlar 5.ler maaş da veriyordu üstelik.
13. sezon:
lig yükseldik nasıl oldu anlamadım. aptalca transferlere yöneldik. koştuk vurduk derken ligi 5. bitirdik. tam manasıyla oyunu öğrenme sezonuydu. canıma dokunan ligin en kuvvetli takımının benimle maç yaptıktan sonraki gün bota düşmesiydi. allah kahretsin ki o herif yüzünden ligi gene 5. bitirdik! o sezon gelmişti galiba 5.ler ve 8.ler maaş ödemeyecek kuralı. bereket versin.
14.sezon:
oyunu artık öğrenmişiz, istanbul'a da okumaya gitmişiz ilk senemi geçiriyorum. bir taraftan arsen dorozhkin ve ali öcek'i yetiştirmeye başladığım sezon. ligde de bir de rekabet boy göstermiş ki sorma. vey-ba ile birbirimizi yiyoruz. mükemmel geçiyor sezon. karşı konferansta kuvvetli nuggets 07 var. ben de topu götüre takmış durumdayım. ev sahibi avantajım olmadan vey-ba'yı geçiyorum. çekişmeli bir final serisi sonunda son dakikalarda eleniyorum ve 3.lig yalan oluyor. fakat henüz 2. sezonumda kendimce müthiş bir başarıya ulaşıyorum. resmen kupada son 64e kalıyorum. beni eleyen takım mı? ah şu kanaryagücü (:
15.sezon:
vey-ba rekabeti artmış durumda, herkes bot değil, oynayan elemanlar da var. fakat karşı konferans güçsüz kalmış durumda. hatırladığım kadarıyla içeri bak'ı keşfettiğim dönemdi. 15.sezonun sonlarında düşünmeye başlamıştım içeri bak nasıl daha etkili kullanılabilir diye. 21-0 giderken neden olduğunu hatırlamıyorum son maçımı bilerek kaybediyorum. playoff ilk turunda vey-ba'yı eliyorum ve sonra rahat şampiyonum. kupada son 128. yine bir tbl takımınca eleniyorum, khanna...
16.sezon:
tüm kadro dağıtılır. içeri bakıp görecek en iyi sistemi kurmaya çalışıyorum. amaç düşük bütçe ile ligde kalmak. ucuz hem de upucuz bir kadro kuruyoruz, lig de gerçekten hiç kolay değil. kendimi 6.lığa filan layık görüyorum maaşlara filan bakınca. ve evet sezon ilerliyor ben bir türlü yenilmiyorum, kupadan da elenmiyorum. ve evet sezon inanılmaz şekilde ilerlemeye devam ediyor, ben 22-0 ile 3.ligdeki ilk sezonumu tamamlıyorum. 2. liglerde de 2 tane bot takım var. 3.lige çıkar çıkmaz yüzde yüz 2.lige yükselecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. fakat paraya da sırtımızı dönecek değiliz, sadece final 2.maçını bilerek vererek şampiyon oluyoruz. böylece 2 bilinçli yenilgi dışında son bilmemkaç maçta yenilmeme istatistiğini de 500bin ile birlikte cebimize koyup efsane II.4 sezonuna giriş yapıyoruz. kupada ise gene son 64. 7.turda ise büyük sürpriz: rakip yine kanaryagücü! haftalık dakika muhabbetlerini yalan etmemek için yarı as yarı yedek çıkmasak ve bu sefer yenebileceğimize gerçekten inanmış olup rahat ol ile çıkmasak rövanş gelecekmiş fakat gelmiyor. son 30-40 saniye kala mı ne beraberlik bozuluyor, hatırladığım kadarıyla taktik fauller ile fark açılıyor maç bitiyor.
...