BuzzerBeater Forums

Hmm, mümkündür o zaman hocam:)

yazını zevkle okuyarak birşeylerde ben karalamak istiyorum hocam izninizle..

TBL 'ye henüz çıkma şerefine ulaşamadığım için gelir-gider dengesinin nasıl olduğunu bilemiyorum fakat alt liglerde ne yazıkki ekonomik sıkıntı çekiyor. bir taban maaş uygulaması gerekiyordu ama bu sezonda taban maaş fiyatını artırdılar az da olsa bu her sene böyle gittiği sürece takımları ileride daha büyük bir sıkıntı bekliyor gibi bence.. TBL de nasıl her sezon üst düzey mücadele etmek zor diyosanız burada da öyle hocam belki yukarısı kadar ucu keskin bir bıçak gibi olmasada ligi baştan bırakan takımlar burada da olmuyor değil(2.lige çıktığımdan beni hemen hemen tüm sezonlarda bunu yapan takımlar mevcut)..

oyuncu yetiştirmek konusunda da %100 katılıyorum ne yazıkki verilen emeğin ve paranın karşılığını alamamanın üzüntüsünü bende yaşıyorum. elimde iyi sayabileceğim bir türk oyuncuyu ne yazıkki maaşı yüzünden kaybetmek zorundayım ekonomik olarak çok zor durumda bırakıyor beni elde tutmayı çok istememe rağmen belli bir haftalığın üzerinde olan oyunculara kimse elini sürmek bile istemiyor sanırım.

Umarım buralara uğrarız bi ara ama tüm kullanıcıların olmayı hedeflediği bir ligte buranın keyfini çıkarıp bu haraketliliği forumlarda da gösterirsinz diyelim

herkese başarılar dilerim

Last edited by arda at 11/24/2011 1:43:22 AM

Açıkçası böyle uzun yazılar yazarken de çekinmiyor değilim hani.. Denk mi geliyor bilmiyorum ama bu tip yazılar sonrası birkaç hafta yazı yazılmadığına tanık oldum:).. Bu yüzden akan suyun önüne taş koymuş gibi de hissediyorum.

aynı duyguyu ben de sıkça yaşadım. bakıyorum bir yerde güzel bir muhabbet dönüyor, konu da güzel katılıyorum muhabbete ve uzun bir yazı yazıyorum ve muhabbet birden kesiliyor. muhabbetin sonuna denk geldiğim için mi böyle oluyor yoksa millet uzun yazıyı görünce okumaya üşeniyor da mı muhabbetten soğuyor kesiteremedim bir türlü. birazdan uzun bir yazı daha yazıp denemede bulunacağım, bakalım ne olacak.

oyuna ilk başladığım zamanlarda durum tam olarak nasıldı bilmiyorum ama ilk defe 50.000 sınırına dayandık, yakında altına da düşeriz. bu düşüş tek başına sorunun büyüklüğünü ortaya koyuyor. ancak ben yine de sorunun oyun motorundan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. oyun motorlarına ben de kafayı takan biriydim. cm/fm oynadığım zamanlarda resmen paranoya yapıyordum oyunun saçmalamaları yüzünden ama burada böyle bir duyguya 1-2 maçta ancak kapılmışımdır ki sayısız maç oynadım. tamam, eski motoru, oradaki iyi ve kötü yanları, üstüne bu motordaki eksiklikleri, hücum anlamında içeri bak taktiğinin dominasyonunu görmüş kişilerin içindeki birikimi anlıyorum ama yine de motorun insanları oyundan soğutacak kadar kötü olduğunu düşünmüyorum.

oyuna yeni başladığımda genel forumları ve tbl forumunu okuduğumda içeri bak'ın yeni motorla beraber işlevsiz kaldığına dair muhabbetleri sıkça okuduğumu hatırlıyorum. ben de gerçek hayatta uzunların etkin şekilde kullanıldığı, pasa dayalı hücum anlayışlarını sevdiğim ve içeri bak taktiği bu tanıma uyduğu için bu duruma üzülmüştüm, bu yüzden de başlarda içeri bak dışında taktiklere yönelmiştim. hatta "alt ligler değişik taktiklerin kullanılmasına imkan veriyor ama üstlerde içeri odaklı taktikler olmaz" gibisinden cümlelerin ilk kısmına denk gelmeseydim belki de hepten koş ve vur'a falan yönelebilirdim. şimdi geldiğimiz noktada ise tam tersi cümleler kuruyoruz. varmak istediğim yer motordan ziyade tercihlerimizin bizi kısır bir döngüye soktuğudur. ben halen dahi bu motordan içeri bak'ın durduralamaz ve diğer hücum taktiklerinin işlevsiz olduğuna katılmıyorum. antrenman tercihlerimizin değişmesiyle beraber diğer taktikleri de güçlü kılabiliriz. değişik ülkelerden kullanıcıların kendilerince metodları geliştererek hücumda diğer taktikleri kullanacak savunmada ise içeri bak'ı durduracak taktikleri bulmaya çalışıyorlar. bulacaklardır da. belki 6-7 sezon sonra (tıpkı 6-7 sezon önce olduğu gibi) bambaşka yargılara sahip olacağız motor ve onun işleyişi hakkında.

ha bu gidiş daha kısa hale getirilemez mi, dışarıdan bir müdahale taktik çeşitlilik sağlanamaz mı? sağlanabilir belki ama kolay bir şey olduğunu hiç sanmıyorum. bunu en iyi charazayda gördüm. ne zaman bir değişiklik olsa duyuru yaparlar işte falanca özelliğin etkisini "hafifçe" arttırdık diye. bir bakarsanız ki ribaunt özelliğinde yaptıkları küçük değişiklik tek bir oyuncunun maç başına ribaunt ortalamasını 5 arttırmış. peki niye böyle oluyor. ya geliştiriciler tepki çekmemek için kelimelerle oynuyorlar ya da daha büyük bir ihtimalle kompleks motor onların küçük değişikliklerini dışsal etkillerle beraber arzuladıklarından çok daha büyük bir hale getiriyor. bb için durum farklı değil. dahası şu anda motoru geliştirme yetisine sahip adamlar yani eski motoru yapanlar artık bu işe zamanlarını ayıramıyorlar. yeni gelenler ya çürük yumurta çıkıyorlar (bb-anthony'de olduğu gibi) ya da daha motoru yeni yeni öğreniyorlar.

peki bu bizim sorunumuz mu yahut motordaki, antrenmanlardaki, maçların skorlarının geç gösterilmesindeki sıkıntılardan bize ne diyebilirsiniz. ama dediğiniz vakit ya sinirlerinizin yıpranmaması için oyunu bırakacaksınız ve bu sayede hem kendiniz rahatlayacaksınız hem de sürekli olarak yaydığınız negatiflikten dolayı diğerleri de oyundan soğumayacaklar ya da mevcut durumla yaşamayı öğreneceksiniz. olması gereken budur. gerçek hayatta böyle değil midir? ekonomi, siyaset, küresel gelişmeler, iş hayatımızdaki durum vs. çoğu zaman olması gerektiği gibi yürümez ama mevcut duruma rağmen yaşamayı da sürdürüyoruz. bir taraftan eleştiri yapmaya devam ediyoruz, mevcudu kendi çapımızda düzeltmeye çalışıyoruz ama en çok da sevdiğimiz kişi ve işlere yönelerek her şeye rağmen, görece mutlu bir şekilde hayata devam ediyoruz.


Last edited by GM-incow sk at 11/24/2011 4:49:38 AM

tamam bu nihayetinde bir oyun ama gerçek hayattaki sıkıntılarımız arasında nefes aldığımız bir yer. bu yüzden tekrardan sıkıntılara takılmamak gereken bir yer. muhabbet etmek gerek. ama muhabbet edebilmek için ikinci bir şey daha gerekiyor ki o da kıvamı tutturulmuş bir rekabet duygusu. maalesef, kendimi de dahil ederek söylüyorum ki çoğumuz bundan yoksunuz. kontrolsüz bir rekabet duygumuz var: ya hep ya hiç. bunun için de işler biraz ters gitti mi oyundan soğuyoruz. mutlaka şampiyon olmak zorunda hissediyoruz. misal biz 2. lig takımları kendimizi mutlaka tbl'de görmek istiyoruz. eyvallah hedefin yüksek olması güzel de işler istediğimiz gibi gitmezse ne yapıyoruz hemen soğuyoruz oyundan. kendi geçtiğim yollardan 2.4 ve 3.16'dan biliyorum bunu. bir dönem gayet zevkli muhabbetler dönerken sonra bir anda kesiliyor. ta ki yeni ve güçlü bir hava gelinceye değin. 2.4'ün 2 sezon önceki hali gibi. sonra geçen sezon en başta ben olmak üzere lig zorluğuna vs.ye takıldık ve bir anda o taze havayı dağıtıp forumu çekilmez kıldık. e zaten ligin yarısı katılmıyordu foruma, 1-2'miz de arıza çıkartınca muhabbet kesiliverdi.

kısacası oyuna bakışımızı düzeltmek gerekiyor. alexia lezqui'nin dediği gibi diğer büyük ülkelerde bu durum yok. ispanya'da ekonomik durum çok daha sıkıntılı, rekabet yani üst lige çıkma zorlupu keza daha üst düzeyde, motor aynı motor ama adamlarda muhbbet tam gaz devam ediyor.

ispanya lig forumlarından bazı seçmeler:

acbb: (http://www.buzzerbeater.com/community/forum/read.aspx?thr...)
II.1: (http://www.buzzerbeater.com/community/forum/read.aspx?thr...)
II.2: (http://www.buzzerbeater.com/community/forum/read.aspx?thr...)

vs.

her lig böyle değil ama birçok ligde durum bu sanırım.

boşboğazlık ettim, belki bazı yerlerde haddim olmadan büyük laflar ettim ama meramımı dile getirmek istedim. hani ben de müthiş forum canlısı biri değilim. üstüne bazen işlerim çok ciddi bir yoğunluğa erişebiliyor. (misal şu anda beni bekleyen önemli bir iş var) ama epeydir forumlara yazmıyor olmanın verdiği açlıkla da durduramadım kendimi. (aslında ekonomiye dair bir şeyler yazasım vardı da yazı çok uzadı, başka zamana artık.) kusurumuz olduysa affola.

Last edited by GM-incow sk at 11/24/2011 4:52:30 AM

Açıkçası böyle uzun yazılar yazarken de çekinmiyor değilim hani.. Denk mi geliyor bilmiyorum ama bu tip yazılar sonrası birkaç hafta yazı yazılmadığına tanık oldum:).. Bu yüzden akan suyun önüne taş koymuş gibi de hissediyorum.

aynı duyguyu ben de sıkça yaşadım. bakıyorum bir yerde güzel bir muhabbet dönüyor, konu da güzel katılıyorum muhabbete ve uzun bir yazı yazıyorum ve muhabbet birden kesiliyor. muhabbetin sonuna denk geldiğim için mi böyle oluyor yoksa millet uzun yazıyı görünce okumaya üşeniyor da mı muhabbetten soğuyor kesiteremedim bir türlü. birazdan uzun bir yazı daha yazıp denemede bulunacağım, bakalım ne olacak. :)

bana böyle oluyor genelde:)

hocam o zaman benim diğer yazıyı okumadın, o da uzundu.

tüh, muhabbeti kesilecek yine. ahmet hoca kızmasa bari.

hocam uzun mesajlar belki düşüncenizi daha doğru anlatmanızı sağlıyor ama; sabırsız karakter yapımıza uygun olanı kısa ana fikirler belirtip aslında hiç bişey anlatamamak ve böylece olayı tartışmaya çevirmek:)