"son maya" derken?
çocukken annem yufka ekmek yapması gerektiğinde ekşi hamura ihtiyaç duyardı. yanlış hatırlamıyorsam bu ekşi hamur, son defa yufka yapılırken sona bırakılan az bir hamura denilirdi. ondan kelli ekşi hamur denilince aklıma hep sona kalmış gariban bir top hamur gelir. anneler alırdı bunu buzdolabına ya da kışsa tandırda emniyetli bir yere koyarlardı. ama illa ki komşulardan biri gelir, yufka yapacağız ama ekşi hamurumuz yok derlerdi. verirdi anneler tabii. aradan zaman geçip de kendileri yufka yapacağı zaman da bu sefer bizi gönderirlerdi. ama öyle herkes de vermezdi bu "son maya"yı. niyeyse pek kıymetliydi. bu yüzden de ancak annelerimizin nazının geçtiği komşulardan isteyebilirdik bu hamuru.bir de tabii herkesten istenmeyişinin bir sebebi de hamurun kalitesiydi. komşunun birinin ekmeği iyi geliyorsa önceden gidip ondan ricada bulunulurdu, "aman komşu, bizim için de bir maya al" denirdi.
son maya deyince aklıma çocukluğumun bu rutini geldi. kızardık tabii içten içe, "arkadaş bir leğen dolusu hamurdan niye sadece son bir tane maya alırsınız, alsanıza birkaç tane daha" derdik ama anneler birden fazla almazlardı, değilse biz çocuklara iş ve kendilerine telaşe çıkartma imkanından mahrum kalırlardı.

hey gidi...
uğur hocam nostalji ve antik hayatlar her zaman var gördüğün gibi. illa ki 40larda doğmak gerekmiyor. biraz mahrumiyet biraz yoksunluk yahut harun hocanın dediği gibi üniversite talebeliği yetiyor.
Last edited by GM-incow sk at 12/7/2012 6:17:04 PM