Aperiyodik kiku dergisi "Faule Hücum"un bu sayısında takımın eli kanlılık kıdemlisi Charaf Toumbou'dan çarpıcı açıklamalar yer alıyor:
"Bugüne dek iyi bir pota altı savunmacısı olmayı sert fauller ile özdeşleştirip, rakibi sakatlanma korkusuyla caydırmaya çalıştım. Daima başarısız oldum. Kurallar bana koca maç boyunca 3 değil, 5 değil tam 6 adet faul yapma imkanı sunarken ben o haklarımı neden kullanmayacaktım ki? Hep kullandım, kullanmadığımda 'boşa gittiklerine' üzüldüm. Büyük bir tutkuyla her pozisyona faullü giriştim.
Geçtiğimiz hafta oynadığımız maçta rakibin sert faulü sonrasında dizim zedelenip uf olana kadar empati duygusu gelişmemiş, kalın kafalı ve taş kalpli bir sporcu profili çizdiğim için herkesten özür dilerim. Eline ayağına hakim olamayan, çoğunlukla da öz iradesiyle hakim olmayan o Charaf Toumbou'nun geçmişte kaldığını sizlere bildirmek isterim.
Takımdaki kafadar arkadaşlarımdan Natan Pitussi rehabilitasyon sürecine girdiği için kendisiyle iki sezondur dalga geçtiğim için de günah çıkartmak istiyorum. Sen haklı çıktın Pitussi, gerçekten de 'bizim yolumuz yol değil'. Sakatlanana kadar bunu anlayamadığım için pişmanım.
Son olarak, kadromuza bu sezon katılan Luigi Maria Valtorta ile kısa zamanda kaynaşmamızın temelinin derinlerimizden çıkartmakta gocunmadığımız psikopatlığımıza dayandığını itiraf edeyim. Luigi, şimdi sana sesleniyorum:
Eğer bir gün rakibin faulü yüzünden senin de dizin zedelenecek olursa bunu mislisiyle hak ettiğini anlayacaksın. Maçlara çıkamayacaksın, maçlarda fauller yapamayacaksın, maçlarda 'kim daha önce altılayacak' diye aramızda bahisler başlatamayacaksın. Dizinde bir tampon, öylece yatıp kalacaksın. Geri dön bu sevdadan dostum. Geçen gün 19dk'da atılmayı başarmışsın. Seni ayıplıyorum...
Evet, kendimi affettirmek için sözlerimi eyleme dökeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. İyileşeyim de makul sayıda ve makul ölçülerde faul yapabileyim artık..."